
Nazırsız Trabzon
Türkiye, 10 Ağustos’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ortaya çıkan tabloda, en çok merak edilen iki soruya kilitlenmişti…
Çok şükür dertlerimizden biri olan AKP’de genel başkanın kimin olacağını geride kalan Çarşamba günü öğrendik…
İkinci sıkıntımız ise, Recep Tayyip Erdoğan’dan boşalan başbakanlık koltuğuna kimin oturacağı… O da tam resmiyet kazanmasa da, kimin oturacağının netlik kazanması eli kulağında…
***
12’inci Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’dan sonara AKP’nin Genel Başkanlık koltuğuna oturacak isim üzerinde bu kez “ters köşe” yapılmadı… Günler öncesinden ismi zikredilen Ahmet Davutoğul’na “emaneti” edildi…
“ Komşularla sıfır sorun” diyen Dışişleri Bakanı ( Kendi deyimiyle Hariciye Nazırı) Davutoğlu büyük bir aksilik olmazsa, bu kez milletin karşısına on gün sonra başbakan sıfatını alarak çıkacak ve ülkeyi 2015 seçimlerine kadar yönetecek!
***
Çankaya Köşkün’ de yapılacak halef selef töreninden sonra Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacağını,bu gün sağır sultan bile öğrenmiş bulunuyor…
Asıl merak edilen, Cumhurbaşkanlığı devir teslim işleminden sonra Türkiye’de nasıl bir siyasi atmosferin oluşacağı…
Başlayacağı söylenen “intifadanın” ne zaman, ne şekilde gerçekleşeceğini, Yoksa lafta mı kalacağını hep birlikte göreceğiz!
***
Ülkedeki siyasetin üzerinde “gri” hava hüküm sürerken, Trabzon’da ise idareciler ve yöneticiler “kış uykusunda” gibiler…
Seslerini duyurmaları gereken yerlerde değil, kendi aralarında konuşuyorlar… Ankara’dan gelen ve giden bakan, vekillerin kuru teşekkürleriyle mutlu oluyorlar!
***
Öyle anlaşılıyor ki, 2013 yılının 17 Aralığında patlak veren rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun arifesinde yaptığı açıklamalarla Türkiye’de bir anda dengeleri alt üst eden dönemin Çevre ve Şehircilik eski Bakan Erdoğan Bayraktar’ın sözlerine kesilen “ceza” hala devam ediyor gibi…
***
Ahmet Davutoğlu başbakanlığında Kurulacak olan 62’inci hükümette Trabzon’un bir bakan olmayacağı yapılan açıklamalarda çok net anlaşılıyor!..
Oysa bu tarih ve spor kenti Trabzon’da yapımı devam eden, acilen bitirilmesi gereken o kadar çok iş varken, şehrin dinamiklerinin ağızlarından “gür bir sesin duyulmaması” , kopması mümkün fırtınada hasar almamak ve geminin başına kaptan olacak kişiyle ters düşmek korkusunun yattığını söylersek yanılmamış oluruz!
***
Ankara’da “Nazır” düzeyinde sesini duyuramayacak olan Trabzon bakın neleri kaybetmekle karşı karşıya… İşte birkaç örnek…
Erzincan- Trabzon Demir yolu …
Bundan beş sene önce yerel seçimde insanların oyunu almak için sunulan 61 Projede yer alan hala kağıt üzerinde kalan vaatler!.
Yatırım adası…
Beş bin kişiye iş sözü…
Çömlekçi kentsel dönüşümü…
Güney Cevre yolu…
İkinci devlet üniversitesi…
Büyükşehrin 2014 seçimlerinde yapacağını söylediği projeler.
***
Ses duyurma işi sadece Trabzon’un atanmış ve seçilmişlerine düşmüyor… Bu şehrin havasın soluyan, suyunu içen Sivil toplum örgütleri de üzerlerine düşeni yapmalı…
An itibariyle “salla başı al maaşı”, gelen ağam gidin paşam deyip , sessiz kalmak Trabzon’a ihanettir…
“Trabzon için varız gece gündüz çalışıyoruz” diyenler, bakansız bir Trabzon’un “lider” ve “Marka” olamayacağını akıllarından hiç çıkarmamalılar…
***
Kuru teşekkürlerle, Trabzon’un ne trafik sorunu ne de ekmek için göç edenlerin derdine çare olabilirsiniz
“ Sen Trabzon’sun büyük düşün” “Trabzon gülmeyi de gürlemeyi de biliri” sloganlarını lafta değil hayata geçirilmesini bekliyoruz…
Trabzon için Ankara’da gürleyin de… Kulaklarımız çınlasın.
Üstü şeşhane altı kaval
Hani derler ya, boğulacaksan büyük denizde boğul diye…
Büyükşehir olan Trabzon’da geçtiğimiz Salı akşamı yarım saat yağan yağmurda eve caddelerden ve ara sokaklardan dere gibi akan suya karşı yürüyerek zor ulaşa bildim…
Gökten yağan rahmet gösterdi ki, Büyükşehir olunca, söylendiği gibi Trabzon’da her şey güllük gülistanlık olmuyormuş…
***
Ben böyle yağmuru bundan 25 sene önce görmüştüm…
O zaman Hürriyet’te hazırladığımız sayfanın manşetine “Trabzon’a gökten felaket yağdı” başlığını atmıştım…
Şehir yağmur sularına teslim olmuştu…
Loğarlar tıkınmış, atık sular deniz yerine, yollara çıkmıştı…
Sele kapılıp hayatlarını kaybedenler olmuştu…
Bu gün tek teselli 2014 yılının 19 Ağustos’unda yağan yağmurda ölümün olmaması …
***
Çeyrek asır önce yaşanan o felakette, alt yapı diye bir şey yoktu!
Dere yataklarına evler yapılmıştı!
Trabzon küçük şehir belediyesiydi…
Bu gün Büyükşehir olduk…
Kentsel dönüşümlerle Trabzon nefes alıyor diye, tanıdık eş dosta hava atmaktan geri durmuyoruz!
***
Ama yarım saat yağan yağmur bize bir gerçeği yeniden görmemizi sağladı… Geçen beş yıla rağmen değişen bir şeyin olmadığını. Trabzon’un “Üstü Şeşhane Altı kaval” olduğunu…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.