Trabzon’dan Maçka’ya gidiyorsanız, Mataracı çıkışında yolun solundaki GO Petrol’den eski Maçka yoluna girmenizi öneririm…

Kanlıpelit’in (yaklaşık 1 Km)virajlı rampasını bitirince, yol düzleşecek…

Sol tarafta, dağın yamacında, yeşillikler içinde bir köy göreceksiniz…

Eski adı  Hacevera; yeni adı Yeşiltepe’dir o köyün…

Önce, Karadeniz’in köylerinin dağınıklığından farklı olarak evlerin yan yana, iç içe oluşu dikkatinizi çekecek…

Çocukluğumda yeni yol yapılmamışken, Sümela’ya gelen turistler “Yarlar” dediğimiz bu yerde durup, köyün fotoğrafını çekerlerdi…

Köy ününü; yalnız yerleşiminin derli toplu oluşundan veya yeşillikler içinde oluşundan almaz…

Köy asıl ününü:

Kurtuluş Savaşı gazisi, Türkiye’de kemençeyle ilk taş plağı bastıran, horonumuzu kurduğu ekiple ödüller de alarak dünyaya tanıtan, zekiliği ve nüktedanlığı Maçka’nın sınırlarını aşmış Ali Osman Çavuş’tan,

Görüşlerine katılın veya katılmayın; bir zamanlar Türkiye’de siyasete damga vurmuş, öğretmenlerin mücadelesine önderlik etmiş, TÖBDER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu’ndan…

Birleşmiş Milletlerin görevlendirmesiyle Afrika’nın yoksul halklarına sağlık götüren, kendini bu yoksul insanlara adayan,dünyanın takdirini kazanan Dr. Celalettin Algan’dan…

Atatürk sevgisini;

“Ben Atatürk’ü göklerde gördüm

Bayrağın renginde dalgalanıyordu”

Mısralara döken, şair Subutay Karahasanoğlu’ndan

“İki rayı gibiyiz

Bir tren yolunun

Yakın olması

Neyi değiştirir

Son istasyonun“

Dizelerinin şairi; yazar, gazeteci, araştırmacı Sunay Akın’dan

Karadeniz türkülerine getirdiği yeni yorum ve canlılıkla tüm Türkiye’nin gönlünde taht kuran Volkan Konak’tan…

Çizdiği karikatürlerle “ Dünya Karikatüristleri Antolojisi”ne giren Cumhur Gazioğlu’ndan…

Sivri dilli yazar Nihat Genç’ten

Hayatını halkına adamış, Fetö’nün Silivri zindanlarına attığı Erkan Önsel’den

Haksızlıklara, baskılara direnmeyi gençlik yıllarından beri ilke edinip, arkadaşlarına ve çevresine örnek olmuş, siyasette CHP Trabzon İl Başkanlığına yükselmiş Güzide Önsel Uzun’dan

Ömürlerini aydınlık Türkiye’ye adayan, 12 Mart ve 12 Eylül faşizminin hışmına uğramış Orhan Yavuz, Kadri Çoban, Cebbar Yavuz, Tuncel Gazioğlu’ndan,

Kıbrıs Barış Harekatı’nın kahraman komutanı Cemal Önsel’den,

Maçka’nın unutulmaz belediye başkanları, Harun Önsel ve Neşat Karahasanoğlu’ndan,

Atatürk’ün yolunda, “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” gençler yetiştirmeye omuz vermiş, Sadık Gazioğlu gibi yüzlerce öğretmenden

Alır…

Köy halkı da çalışkan, zeki ve yaratıcıdır; aydınları gibi…

Hiç okula gitmemiş, okuma yazma bilmeyenleri bile, hüzünlerini, acılarını, neşelerini, sevinçlerini şairlere, mizah ustalarına taş çıkartırcasına dizelere yansıtırlar…

Bu köy;

Volkan Konak’ın şarkısını yaptığı, önce nişanlısını sonra ”Yiğit” lakaplı genç eşini vereme kurban verip, acısını

Ne talihsiz başın var

 E Halide Halide

Sana yar gelişmiyor

Sebep oldun Yiğit’e

Deyip; ölümleri “kara talihine” yoran Halide’nin köyüdür..

Anlayıp giyemedin

Fantezi terlikleri

Şimdi taşıyacaksın

Argo’dan zeytinleri(zeytin, dallarından süpürge yapılan bir bitki; Argo, bitkinin bulunduğu kayalıklar)

Diyerek (astsubay olan eşinin Kore’ye tayini çıktığı için), şehirden köye dönen eltisini alaya alan,

Eltisinin de;

Zeytinlerin orağı

Kalsın sana hediye

Benimki üç günlüktür

Seninki ebediye..

Deyip karşılık verdiği,

Yaratıcılık, zeka ve espri yetenekleri doğuştan gelen Melahat ve Katibe’nin de köyüdür…

Köy halkı,hepsi birer ozanmış gibi aşkını, sevdasını, tutkusunu türküye döker:

Yarim basma çimene

Bulurlar izimizi

Karışalım dumana

Yitti sansınlar bizi

Ve bunun gibi daha niceleri…

Maçka’ya gidiyorsanız GO Petrol’den eski yola girip,

Bu şirin köyü görün derim…